Günümüzde kitap okuma oranı, teknolojinin gelişmesiyle birlikte oldukça azalmış durumdadır. Bireyler, günlük hayatlarında vakitlerini daha çok Facebook, Instagram, TikTok ve YouTube gibi sosyal mecralarda geçiriyorlar. Bilim insanlarına göre bu durum, insanların algı düzeylerinde azalmaya yol açmakta ve bilişsel zekâ düzeyi yok olmaktadır. Nesiller arasında ise bu durum açık bir şekilde görülebilse de gençler, kendilerini sosyal medyada rahat hissettiklerini ifade ediyorlar ve beyinlerine gelen zarardan hiçbir şekilde şikayetçi değiller!
Eski zamanlarda üniversite öğrencileri araştırma yapmak ya da tez hazırlamak için kütüphanelere gider, günlerce çalışır ve bir proje ortaya koyarlardı. Günümüzde ise internetin yaygınlaşması, öğrencilerin ve araştırmacıların bilgisayar ile çalışmalarını sağlamıştır. Buna paralel olarak maalesef kitap okur yazarlığı da bir hayli düşmüştür.
Kitaplar, insanın ufkunu açar ve birey, okuduğu her kitapta olayı kendi yaşıyormuş gibi hisseder. İnsanoğlunun ömrü, bütün tecrübeleri yaşamaya yetmez. Dolayısıyla ömrümüzde kitaplardan birçok tecrübe ve bilgi elde ederiz.
Sosyal medya bunu insanlara verir mi?
Konu tartışılır ama sosyal mecraların, kitlelerin zekalarını gerilettiği de bilimsel çalışmalar sonucu ortaya konulmuştur. Bugün ebeveynler, çocuklarına küçüklükten beri kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için çabalıyor ve tablet, telefon ya da bilgisayar gibi sosyal medya araçlarına kolay ulaşmalarını sağlayan her yolu engellemeye çalışıyor. Sosyal medya kimilerine göre zehir, kimilerine göre kazanç kapısı, kimilerine göre ise popüler olmanın yegâne yoludur. Tüm bunları bir kenara bırakarak sosyal medya mı kitap okuma mı tercih edilmeli sorularına sıklıkla yaşça büyük tecrübeli insanlar, kitap okumanın hiçbir şeyin yerine geçemeyeceğini söyleyerek cevap veriyor.
Sosyal Medya İnsanı Nasıl Bağımlı Hale Getiriyor?
Sosyal medya araçlarında hesap oluşturan ve belli bir takipçi kitlesi edinen kişiler, sabahları uyanınca ilk olarak profillerine bakıyor ve gün içerisinde hatırı sayılır bir süreyi bu araçlarda geçiriyor. Bu durum, zaman içerisinde bağımlılık haline gelse de kurtulmanın da pek çok yolu var. İlk olarak sabah uyanınca kişisel temizlik ve kahvaltı yapılmalı, daha sonra sosyal medya hesapları kontrol edilmelidir. Gün içerisinde bu gibi mecralarda geçirilen vakitlere kısıtlama getirilmelidir. Ancak bu şekilde sosyal medya bağımlılığından kurtulunabilir.
Kitap Okumak Mı Sosyal Medyada Takılmak Mı Daha Verimli?
Bilimsel araştırmalar, bazı durumlarda sosyal medyanın verimliliğini ortaya koysalar da hala kitap okumak, popülaritesini koruyor. Geleneksel olarak sihrini, kendisini okuyan herkese dokunduran kitaplar, kişileri muhteşem bir büyü içerisine alıyor. Kitabı yazan yazarın, anlatmak istediği, onun düşünce yapısı, ancak kitap okunarak anlaşılır ve bu da bireye farklı vizyonlar katar. Eğer sosyal medya, belli bir alanda verimli bir şekilde kullanılırsa daha avantajlı olabilir. Geniş kitlelere hitap edebilme yeteneği kitaba göre daha fazla olduğu için çeşitli işler ve sektörlerde kullanılabilir. Ancak kitapların verdiği tat, yaşanmışlıkların tecrübesi insana farklı kapılar açar ve kitap okuyanlar, daha analitik düşünce yapısına sahip olabilirler. Sosyal medyada bir amaç için vakit geçirildiğinde verim alınabilir, ancak kitap okunarak geçirilen her süre verimlidir. Her ne kadar Z kuşağı teknoloji temelli bir nesil olsa da ne şimdi ne de gelecekte sosyal medyanın kitapların yerini alamayacağını düşünüyoruz.