Tebliğ Kelimesi Nedir ?

Tebliğ kelimesi, herhangi bir haberin duyurulması ve bunun açıklanması anlamlarına gelmektedir. İslâm dininde uyarı olarak tebliğ kelimesi sıklıkla kullanılmaktadır. İslam uyarısı, tebliğ almak, taşımak, teslim etmek, ulaşmak, ilan etmek anlamlarında kullanılır.

Ayrıca peygamberlerin de sahip olması gerekli olan genel niteliklerden biridir. Allah’u Teala, vahiy indirirken peygamberlerin tebliğ etmesi için emretmiştir.

Tebliğ Kelimesi Ne Demek

Tebliğ kelimesi, deneysel olarak maneviyat usulünde yalnızca karşılıklı iletişim yolu ile elde edilmiş olan paha biçilmez bilgilerin içerdiği mesajların ifade edilmesidir. Manevi düzene baktığımız zaman manevi düzlemlerden ve uyarıcıda olan manevi varlıklardan, gelişmiş bir varlıktan elde edilmiş olan bilgi, entelektüel ve felsefi atmosferlerdir.

Sözlük anlamı olarak bir haberi ulaştırmak ya da bir şeyi ulaştırmak anlamlarına gelen tebliğ kelimesi, kelâm ilminde peygamberlerin yükümlü bulunduğu haberin, insanlara ulaştırılmasıdır. Kişinin irade beyanını başka bir kişiye tebliğ etmesine fıkıh usulünde “risâlet” ismi verilir. Cemaat ile kılınan namazlarda imam, verdiği selam gibi zikirlerin de müezzin ya da başka biri tarafından cemaate duyurulmasına tebliğ denir. Bu görevi yerine getiren kişiye ise mübelliğ denilmektedir.

Maliki Mezhebinde Tebliğ

Tebliğ kelimesi biraz daha açılacak olursa; duyurmak ve duyuran terimleri, malikiler tarafından kullanılmıştır. Hz Muhammed (s.a.v.) hastalık döneminde imamlık yapan Hz. Ebubekir, peygamberimizden aldığı tekbirleri yüksek bir sesle cemaate duyurmuştur (Buhârî, “Eẕân”, 67; Müslim, “Ṣalât”, 96).

İmam, sesini cemaate duyuracak bir şekilde yükseltmelidir. Ancak imamın sesi, cemaate ulaşacak düzeyde kuvvetli ve güçlü çıkmıyorsa da cemaatten birisi veya müezzin bu görevi üstlenebilmektedir. İhtiyaç doğrultusunda da birden fazla kişi mübelliğ olabilmektedir. Tebliğ kelimesi onaylanması durumunda fikir birliği oluşması gerekir. Fakat maliki mezhebinde tebliğ caiz değildir. Mübelliğ ya da ona uyan kişilerin namazın batıl olması yönünde belirli görüşler de olmaktadır.

Maliki mezhebinde olan kişilerin çoğu cumhur ile beraber tebliği caiz görürken, bazı malikiler de imamın izninin olmasını şart koşmaktadırlar.

Diğer şekilde yorumlamak gerekirse iktida kelimesi ele alınabilir. Bir kimseye uymak, örnek almak, o kimsenin yaptığını yapmak anlamlarına gelen iktida, fıkıh olarak da cemaat ile namaz kılan kişinin imama uyması anlamına gelir.

Hanefi ve Şafii Mezhebinde Tebliğ Kelimesi

Hanefi ve Şafii mezheplerine baktığımız zaman imam, iftitah tekbiri aldığı zaman namaza başlamaya ve bunu da cemaate duyurmak için niyet etmek durumundadır. Ancak sadece cemaate duyurma niyeti ile tekbir alındığında kılınan namazın bir sahihliği olmaz. Mübelliğ de aynı şekilde hem namaza ve hem de tebliğe niyet etmelidir. Sadece tebliğ etmek üzerine niyet ederse hem kendinin hem de cemaatin namazı doğru olur. Bunun nedeni ise cemaatin namazı doğru olmayan birisine uymasıdır.

İftihah tekbiri, şart veya rükün olarak sayılır. Tesmî ve Tahmîd ifadeleri ile intikal tekbirleri imam veya mübelliğ tarafından zikir maksadı bulunmadan sadece cemaate duyurmak amacı ile söylenir. Bu durum da namazın fesadına neden olmamaktadır. Namaz esnasında namazda olduğunu belirtmek amacı ile “süphânallah” denilmesi, cemaate ya da bir başkasına bir şeyler bildirmek kastı namazı doğrudan bozan nedenlerden değildir. Buradaki asıl kasıt zikirdir. İftitah tekbiri dışında kalan tedbirler, tesmî ve tahmîdin tamamıyla terk edilmesinin namazı bozmadığı ve bu sözlerin zikir kastı olmadan söylenilmesi namazın bozulması için bir sebep değildir.

Malikilerde Mübelliğ Kişiler

Maliki mezhebine göre mübelliğ kimseler, sadece cemaate duyurma niyeti ile zikirleri yerine getirmeye kalkarsa, namazı doğru olur. Maliki mezhebinde olan belli bir kesime göre de kadın, çocuk ya da abdestsiz olan kişiler de mübelliğ olabilmektedir. Çünkü mübelliğ imamın kıldırdığı namazı gösteren bir şeyin göstergesidir. Diğer kısım malikiler de mübelliğ kişinin imamın naibi ve vekili durumunda olmasından ötürü onda da imamda bulunması gerekli olan şartların olması gerekir.

Hukuk Alanında Tebliğ

Arap kökenli olan Tebliğ kelimesi, beyan manasında kullanılmaktadır. Yasal sürece baktığımızda, kanunda belirtilmekte olan bildirim prosedürüne bildirim denilmektedir. Tebliğ edildikten sonra, ilgili olan kişinin yasal bir şekilde bilgilendirildiği ve öğrendiği kabule dilmiş olur. Dolayısıyla bildirim tarihi de bu noktada oldukça önemlidir. Bu dönemler, bildirim tarihini takip eden günden itibaren hesaplanmaya başlar.

Bilimde Tebliğ – Bildiri Kelimeleri

Tebliğ kelimesi bir diğer deyişle bildiri, bilimsel ve akademik tarafı oldukça ağır basan ve tek kişinin konuşmacı olarak katıldığı bir sözlü anlatım türlerinden biridir. Bilimsel olan bir çalışmanın konuyu ilgili kişilere sözlü bir şekilde anlatma işi olmakla beraber, konuşmacı için asıl olan şey anlattığı konunun yeni ve bilimsel temellere dayanmasıdır.

Tebliğ kelimesi (bildiri), konferans ile benzerlik gösterdiği taraflar oldukça fazladır. Mini konferans bile denilebilmektedir. Fakat ele aldığımızda bildiri, konferansa oranla daha kısa süreli olup, özel bir dinleyici kitlesinin olması gerekir. Yani daha çok sempozyum ve kolokyum gibi akademik yönlerinin ön planda olduğu organizasyonlarda yaygın bir şekilde yapılmakta olan konuşmalardır.