Hızlı ve Etkili Okuma Okuma, en önemli öğrenme şekli ve araçlarından biridir. Hayatımız boyunca öğrendiğimiz ve uyguladığımız birçok bilgiyi “okuma” aracılığıyla ediniriz. 21. yüzyılın; daha çok, daha doğru ve daha verimli bilgiyi en kısa sürede elde etme çağı olduğu ise artık herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Ancak;
- Okurken uykunuz geliyorsa
- Dış etkenler dikkatinizi çok çabuk dağıtıyorsa
- Çok uzun süreli okuma yapamıyorsanız
- Okuduğunuzu anlıyor ama okuma hızınız yavaşsa
- Okuma hızınız iyi ama anlamıyorsanız
- Hem okuma hızınız yavaş hem de okuduğunuzu anlamıyorsanız
- YKS, ALES, DGS, KPSS vb. sınavlarda zaman sorunu yaşıyorsanız
bu maddelerden biri ya da birkaçı sizde varsa bu bilgilere en kısa sürede ulaşmanız mümkün değildir. Problem ise Hızlı ve Etkili Okuma gerçekleştiremeyişinizdir. Burada bir yanlış bilgiyi de hemen düzeltelim: Hızlı ve Etkili Okuma, dakikada çok yüksek adette sözcük okuma değildir. Hızlı ve Etkili Okuma, ortalama bir okuma hızının (dakikada 150 – 200 sözcük) belli oranda üzerine çıkmak ve bununla beraber anlama seviyesini de artırmak demektir.
Ne Kadar Hızlı Okumalıyız?
Bu konu çok tartışıldığı için hemen bir açıklık getirelim. Her şeyin fazlası zarar. Hele ki “okuma” gibi zevkli ve önemli bir eylemi öyle jet hızıyla yapılan örneklerde olduğu gibi yapmak insana çok bir şey kazandırmaz. Bize lazım olan maksimum okuma hızı, ortalama okuma hızını % 70 – 100 oranında artırmaktır. Bunun üstündeki okumalar çok sağlıklı okumalar değildir. Yetişkin bir insanın dakikada okuduğu ortalama sözcük sayısı 150 – 200’dür. Bizim önerdiğimiz ve hedeflediğimiz aralık ise 350 – 400’dür. Bu konuda yanlış bilinen durum ise hızlı okudukça daha az anlama gerçekleşeceği. Hayır, tam aksine hız arttıkça dikkat artar, dikkat arttıkça da anlama oranı artar. Bir metni iyi anlamak o metne iyi odaklanmayla mümkündür. Hız ise odaklanmayı artırır. Şöyle bir örnekle somutlayalım: 50 km hızla giden bir sürücü mü daha dikkatlidir yoksa 120 km hızla giden sürücü mü? Tabii ki de 120 km hızla giden sürücü.
Beyninizi Gözünüzle Keşfedin!
Tüm duygularımız, düşüncelerimiz beyindeki bir nörondan diğerine iletilen elektriksel ve kimyasal sinyallerle ortaya çıkar.
Bir bilgi bir nörondan diğer nörona saniyenin 1/100’ü gibi çok kısa zamanda iletilir. (Göz kırpma süresinden 10 kat daha hızlı)
Beyinde büyük bir şehri kurmaya yetecek atom enerjisi mevcuttur.
Beyinde işlediğimiz tüm verilerin % 70’inin görsel olduğu tahmin edilmektedir.
Göz, bir saniyeden çok az bir sürede, milyarlarca bilgi parçası içeren bir görüntüyü kesin bir doğrulukla beyne ulaştırır.
Görüntü gözde değil beyinde oluşur.
Her bir gözümüz, yuvası içerisinde 90 dereceye yakın bir açıyla sola ve sağa dönebilir. Bu sayede, kafamızı hareket ettirmeksizin, görüş alanımız göz ekseninde 170 dereceye kadar ulaşabilir.
“Gözlerinizi dört açın!” Bir şeye İLGİYLE baktığınızda göz bebekleriniz büyür. Bu sayede hem aktif görme alanınız artacak hem de beyniniz gözlerinizin arkasındaki perdeleri daha fazla kaldıracaktır. Böylece beyninizin bir saniyede aldığı veri miktarı artacaktır. Aynı zamanda odaklanma seviyeniz yükselecek buna bağlı olarak da anlama kapasiteniz artacaktır.
Netice: Gözün ve beynin bu mucizevi imkânları doğru kullanıldığında hem okuma hızınız hem de anlama seviyeniz artacaktır. İnsan beyninin bir dakikada 500 – 600 kelimelik bir devinimi söz konusudur. Yani ortalama 600 kelimeyi bir dakika içinde alıp anlama çevirebilir. Normal bir okuyucu bu kapasitenin ancak 1/3’ünü doldurur. Geriye kalan boşlukta beyin ne yapıyor dersiniz. Yani boşluğu nasıl dolduruyor? Elinizde kalem çevirir, ayağınızı sallar veya elinizle ritim tutarsınız. Gözünüz satırlarda kayar fakat aklınız başka yerlerdedir.
Sonra da “Ya ben bu satırlara ne zaman geldim?” dersiniz. Beyin, siz 600 kelimelik kapasiteyi dolduramadığınız için kendine meşguliyet buluyor. Dolayısıyla da dikkatiniz okuduğunuz metinden uzaklaşıyor. Sürücü örneğini hatırlayınız. 50 km hızla giden sürücü etrafı seyreder, radyoyla uğraşır hatta abartıp makyaj yapan bayan sürücüler bile vardır. Bu sürücünün dikkate bağlı kaza yapma olasılığı yüksektir. 120 km hızla giden sürücü ise bir saniye gözünü yoldan ayıramaz ve tüm dikkati yoldadır. Bu sürücünün ise dikkate bağlı kaza yapma olasılığı daha düşüktür. Hız dikkati, dikkat anlamayı artırır.