Ortaokul ders kitapları eğitim için yeterli mi sorusuna maalesef olumlu yanıt vermek mümkün değildir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ortaokul ders kitaplarının içerik bakımından tam olarak ihtiyaçları karşılamadığı ortadadır. Bunu yazarken amacımız elbette MEB’i kötülemek değildir. Fakat eğitim sisteminde yeni düzenlemeler yapılmasının, müfredat iyileştirmelerinin ve ders kitaplarını kapsam olarak genişletmenin gerekliliği aşikârdır.
Ders kitaplarında konular bütüncül bir yaklaşımla, farklı perspektiflerden ele alınıp derinlemesine incelenmelidir. Öğrenciler ezberci eğitim anlayışıyla yetiştirilmemelidir. Kitaplar ve öğretmenler onlara hem bilmeleri gereken her şeyi öğretmeli, hem de yeni şeyler araştırmaya sevk etmelidir.
MEB Kitapları Ortaokul İçin Yeterli Mi?
Ortaokulda görülen dersler için MEB tarafından hazırlanan kitaplar, derslere ait temel bilgileri içerir. Fakat yeteri kadar uygulamalı örnek bulunmaz. Konuları tüm yönleriyle öğrenmek isteyenlerin başka kaynaklara müracaat etmesi zorunludur. Hem zaten soru çözümü için test kitaplarından yararlanmak gerektiği herkesin malumudur. Yani sınavlara hazırlık için sadece bu kitapları yeterli görmek büyük bir hata olur.
Diğer taraftan öğretmenlerin çoğu bazı yardımcı kitap isimleri bildirerek öğrencilerden bunları almalarını ister. Bu yardımcı kitaplardan ödev verir, sınıfta bu kitaplar üzerinden ders işlendiği de olur. Yani öğretmenler bile sadece MEB kitaplarıyla yetinemez. Üstelik her zaman farklı kaynaklara başvurmak, bilgi dağarcığını zenginleştirmenin en iyi yoludur.
Başarı elde etmek, ‘iyi’ değil ‘daha iyi’ olabilmek amacıyla tek bir kaynağa bağlı kalmaktan sakınılmalıdır. Kaynaklar temelde aynı bilgileri içerse bile, her kaynak diğerinde olmayan çeşitli bilgiler ihtiva eder. Bu yüzden yüzeysel öğrenme ile yetinmemek, ayrıntılı bilgi edinmek için değişik kaynaklara bakılmalıdır. Nitekim ortaokul ders kitapları eğitim için yeterli mi? Sorusunu MEB’in kendisi bile olumsuz olarak cevaplamıştır. Birkaç yıl önce konuyla ilgili bir araştırma gerçekleştirilmiş, söz konusu çalışma gazetelerde yayınlanmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı raporda, ‘öğretmen eğitiminin ve ders kitaplarının yetersiz olduğu, yurtlarda yangın tehlikesi bulunduğu’ ifadelerine yer verilmiştir. Bahsi geçen rapor, MEB İç Denetim Birimi’nin 12 şehirdeki 130 devlet okulunda gerçekleştirdiği çalışmaya dayalıdır. Araştırmaya 19.188 öğrenci, 30.542 öğretmen, 16.754 veli katılmıştır. Buna göre; ‘yurtlarda yangın tehlikesi var, öğretmenlerin eğitimi yetersiz ve ders kitaplarının içi boş.’ Sonucuna varılmıştır. Kitapların beklentileri karşılamadığı, dört öğrenciden üçünün yardımcı kaynak kullandığı belirtilmiştir. 200 öğrenciden 74’ünün LGS sınavı için ders kitaplarını yeterli bulmadığı tespit edilmiştir. Öğrenciler kaynak kitap kullanma gerekçelerini; ‘kitapların uyumsuz olması, daha çok soru çözme isteği, daha iyi öğrenme’ gibi gerekçelerle açıklamıştır.
Ortaokul Ders Kitapları Yetersiz Mi?
Bu soruyu, deyim yerindeyse, ‘evet, mutlak surette yetersizdir’ diye cevaplayamayız. MEB kitapları da belli seviyede yeterlilik arz eder. Müfredata uymak için bu ders itaplarına göre hareket edilir. Ancak ortaokul kitapları eğitim için yeterli mi? Yetmez mi? Diye ikileme düşenler de çok haklıdır. Zira o kitapların konu anlatımları, alıştırmaları ve örnekleri özellikle yıl sonundaki büyük sınavlar için kesinlikle yetersizdir. Bundan dolayı yardımcı kitaplara ciddi bir eğilim söz konusudur. Okul müfredatında konular kısa kısa işlenir, üzerinde fazla durulmaz. Çünkü yapılması gereken sınavlar vardır. Belli bir süre içinde belli konuların bitirilmesi gereklidir. Bu yüzden ana hatlarıyla ele alınıp bırakılır. Fakat ayrıntılı uygulamalar için ek kaynaklara ihtiyaç vardır. Hatta imkânı olanların kursa gitmesi veya özel ders alması kendilerine büyük yarar sağlayacaktır. Böyle bir fırsatı bulunmayanlar da en azından ilâve kaynakları ihmâl etmemelidir. Farklı konu anlatım kitaplarından, soru bankalarından, Youtube ve diğer platformlar üzerindeki eğitim ve soru-cevap videolarından istifade etmelidir.
Yardımcı kitaplarda konular daha çok örnekle, daha geniş muhtevalı bir şekilde anlatılır. Bu da öğrencilerin o mevzuları en iyi şekilde kavrayıp özümsemesini sağlar. Yardımcı kitaplar kuru bilgi ile kalmaz. O bilgileri pratiğe dökmeye teşvik eder. Bu nedenle eğitime sınır koyulmamalı, çocukların yardımcı kaynaklara daha kolay ulaşabilmesi sağlanmalıdır. Veliler bu konuda çocuklarına destek olmalı, öğretmenler de yardımcı kaynak kullanımına yönlendirmelidir. Bu sayede öğrencilerin performansı artacaktır. Hem okuldaki sınavlarda hem de lise ve üniversite sınavlarında daha verimli olacaklardır.