Şiir Türleri ve Anlamları

İnsanoğlu, yüzyıllardan beri duygu ve düşüncelerini yazarak anlatmayı alternatif bir yol olarak görmüş ve doğal olarak ortaya ruha dokunan şiirler çıkmıştır. Yazan kişinin kendinden bir şeyler kattığı şiir, edebi türler içinde çeşitli nazım birimlerini de barındırır. Dolayısıyla ortada bir düzen söz konusudur. Kimi durumlarda da şiirler tür olarak sınıflandırılır. Şiir türleri olarak didaktik, lirik, epik, pastoral ve satirik başlıklarını sizler için bu yazımızda ele alacağız.

Lirik Şiir

Dinleyen kişiye, şiiri yazan şairin oldukça güçlü duygularını ileten konulara sahip bir şiir türüdür. Şair bu türde şarkı benzeri bir nitelik katmak için kafiye, ölçü ya da birtakım edebi sanatları ele alabilir. Diğer türlerin aksine lirik şiir bir hikâye anlatmak zorunda değildir. Bu tür bir eseri, kaleme alan yazarın, özel duygularını ifade eden bu şiir türü, Antik Yunan’da lir adı verilen U şekilli telli çalgılar eşliğinde söylenirdi. Milattan önce 610-570 yıllarında Sappho gibi şairler yoğun duygu yüklü eserler ortaya koymuştur. Yine milattan önce dördüncü ve milattan sonra birinci yüzyıllar arasında İbrani şairler, İncil’de yer alan ifadeleri samimi duyguları ile anlatmaya çalışmışlardır. Milattan sonraki sekizinci dönemde Japon şairler, lirik şiir tarzında eserler yazdılar ve bunlara da Haiku ismini verdiler. 710-762 yılları arasında yaşayan Taocu yazar Li Po kendi özel hayatı hakkında bilgileri lirikle anlatmaya çalışmıştır.

Didaktik Şiir

Yunan ve Roma şairleri tarafından ayrı bir tür olarak kabul edilmeyen didaktik şiirin konusunu genellikle öğretici olaylar oluşturur. Sanattan felsefeye, avcılıktan zanaata kadar geniş konu yelpazesine sahip olan bu türde ilk amaç karşıdaki okuyucuya konu hakkında bilgi vermektir. İstisnalar olsa da şiir genel anlamda dinleyiciyi muhatabı ile özdeşleştirir. Bu türün sınırlarını ve içsel gelişimini belirlemek her zaman kolay değildir. Milattan sonra beşinci yüzyıldan itibaren bu tarzın sınırları arasında önceki süreçlere göre çok büyük bir ayrım söz konusu oldu. Liriğe kayan didaktiklik kendini tamamen epistemolojiye bırakmıştır.

Epik Şiir

Uzun ve görkemli şiir türleri içerisinde olan epik şiirin konusunu tipik olarak uzak bir geçmişten gelen karakterlerin olağanüstü başarıları ve maceraları oluşturur. Zaten epik kelime anlamı olarak da hikâye, söz ifadesi barındırır. Eski Yunanca’da Epos kelimesinden gelir. Avrupa ve Asya’da çok eski uygarlıklara kadar uzanan epik şiirlere örnek olarak bazı bilim adamlarının hayatta kalan en eski modeli olarak Gılgamış Destanı verilebilir. Bu destan milattan önce 2100 yılında yazılmıştır ve Mezopotamya’da kaleme alındığı bilinir. Konusu ise ölümsüzlüğün sırrını keşfetmek için bir yolculuğa çıkan tanrıların soyundan gelen eski kral Gılgamış’tır.

Pastoral Şiir

Latin dilinde pastoral çoban anlamına gelir. Bu şiir türü genel anlamda çobanlık ve kırsal yaşamla ilgili öğelere atıfta bulunur. Oldukça geleneksel bir yapıya bürünen pastoral şiirde rustik yaşamın gerçekçi olmaktan çok idealize edilmiş bir görünümü okuyucuya sunar. Milattan önce birinci yüzyılda Eski Yunan’da Virgil, Theocritus gibi şairlerin kaleme aldığı pastoral şiirler genelde konusunu ölüm, yas, siyaset gibi alanlardan ziyade çobanların sade yaşamından alır.

Satirik Şiir

Hiciv şiiri olarak da bilinen satirik türün konusunu yergiler oluşturur. Şair ister toplumsal işlevsizlikten isterse de düzensiz kişiliklerden beslenerek eserini oluşturur. Şiirin konuları da genellikle basit hiciv ya da ele alınan konunun derinliğine göre ağır yergiler de olabilir. Şair zamanın siyasilerini ya da diğer önemli kişileri ağır alaycı bir tavırla kaleme alabilir.